Samsung Galaxy Note 2 İncelemesi

Samsung, zaman içinde çok büyük el cihazları üretti, ancak birkaç ikonik statüsüne erişti. Şirketin bu büyük başarısını; yüksek adaptasyon yeteneği, trendleri sıkı takip ve diğerlerinin başarılı formüllerini geliştirme konusundaki püf noktalar oluşturmaktadır.

Geçen yıl çıkartılan, 5.3" yarı akıllı telefon yarı tablet Galaxy Note mobil pazarda bütünüyle niş bir ürün olarak zirvelere oynadı; ama Samsung herhangi bir gönül rahatlığı emaresi sergilemiyor ve 1 yıl sonra 5.5" Phabletini (tablet-telefon) (Phablet nedir: http://goo.gl/51Lc3) çıkartıyor: Galaxy Note 2.

Samsung Galaxy Note 2, iki kat işlemci gücü, yepyeni bir ekran ve daha büyük batarya ile geliyor.

Samsung Galaxy Note 2'nin Temel Özellikleri

• 21 Mbps HSDPA ve 5.76 Mbps HSUPA desteği ile Quad-band GSM ve quad-band 3G
• Opsiyonel LTE bağlantı
• Ekran: 720 x 1280 pixel HD, 5.5" (~267 ppi pixel yoğunluğu) 16M Super AMOLED capacitive 
• Ekran koruması: Corning Gorilla Glass 2
• TouchWiz özellikli Android OS v4.1 (Jelly Bean)
• 1.6 GHz quad-core Cortex-A9 CPU, Mali-400MP GPU, 2GB RAM, Exynos 4412 Quad chipset
• LED flaşlı 8 MP geniş açılı otofokus özellikli kamera.  Yüz, gülme ve göz kıprma algılama özellikli.
• 30fps'de 1080p HD video kaydı
• 16/32/64 GB dahili hafıza, microSD slot
• Dual-band Wi-Fi 802.11 a/b/g/n desteği
• GPS ve dijital pusula
• NFC destekli
• Stereo Bluetooth v4.0
• RDS'li (radyo sinyalleri üzerinden sayısal bilgi aktarma sistemidir) FM radyo
• microUSB port
• Accelerometer, denge çarkı (gyroscope) and yakınlık sensörü
• Standart 3.5 mm audio jack
• Kalınlık: 9.4 mm
• Ağırlık: 183 gr
• 1.9MP ikincil ön kamera
• 3100 mAh batarya

Samsung Galaxy Note 2'nin Ana Dezavantajları

• Büyük ekranı tek el ile kullanımı zorlaştırmaktadır.
• Özel kamera tuşu bulunmamaktadır.
• Tamamı plastikten yapılmıştır (diğer türlü de olsa muhtemelen çok ağır olacak idi).

Ekranında büyük bir güncelleme yapılan Samsung Galaxy Note 2'de PenTile matrix kullanılmıyor. Ekstra güçlü chipsete sahip olan bu phablet gelişmiş S Pen ile birlikte gelmektedir. İnce yapısı Note 2'yi selefinden daha iyi kullanma olanağı sunmaktadır.

Telefonun boyutu 5.3'ten 5.5"e yükseltilirken, en boy oranı da 16:10'dan 16:9'a değiştirilmiştir.

Galaxy Note 2, selefinden sadece %2 daha fazla yüzey alanına sahiptir. Hali ile, çözünürlük de bu değişimlere uyum sağlamak için değiştirildi. Note 1 1280x800 pixel çözünürlüğe sahip iken Note 2, 1280x720 pixel çözünürlüktedir.

Note 2'nin pixelleri ve alt pixelleri Note 1'e göre farklı şekilde dizilmişlerdir ve bu, ekran netliğini artırmıştır.

Pixel Düzeni (pixel arrangements)
Soldaki: Galaxy Note 2, Sağdaki: Galaxy Note 1

Görüntü ayarlarındaki diğer önemli değişiklik de, otomatik parlaklığın açık olması ile birlikte parlaklık kaydırıcısının aktif kalmasıdır.

Görüntü testlerinde Galaxy Note 2 AMOLED ekran olmasına rağmen iyi parlaklık gösteriyor. Güneş ışığı altında okuma da iyiydi.

Daha Büyük ve Rahat S PEN

Note 1'deki S PEN 10.4 cm uzunluğunda ve 5 mm kalınlığında idi, Note 2'deki S PEN ise 11.3 cm uzunluğunda ve 7 mm kalınlığında. Cihazın ebatları ile birlikte S PEN'in boyutlarında da artış olmuş.

Aynen Note 1'de olduğu gibi, Note 2'de de S PEN cihaz tarafından belli mesafeye kadar algılanabilmektedir. Bu özellik, "air view" olarak adlandırılmaktadır.

Galaxy Note 2 deneyiminde çok önemli bir noktada duran S PEN, sadece parmaklarla bile kullanabilecek çok çeşitli özelliklere sahiptir. İşaretlerle birçok özellik aktif hale getirebilmektedir. Örneklendirmek gerekir ise, @ işareti e-mail'i, ? işareti aramayı, # işareti numara çevirmeyi, ~ işareti metin göndermeyi aktif hale getirmektedir. Bunların yanı sıra, fonksiyon seçilmek suretiyle birçok yeni komut da kullanıcı tarafından atanabilmektedir.

Sentetik Karşılaştırma

Samsung Galaxy Note 2 phablet, Samsung yapımı Exynos 4412 Quad  chipsete (4 Cortex A9 çekirdekli 1.6 GHz, 2GB RAM ve Mali-400 GPU) sahiptir. 

Pi karşılaştırmasında Note 2'yi sadece Quad-Core Krait işlemcili LG Optimus G (1.7 GHz Tegra 3 destekli, HTC One X+ da bu şekilde) geçmektedir.

Multithreaded performans testlerinde Krait, A9'dan daha iyi olduğunu kanıtlıyor. Geenbench 2 Exynos chipsetlerine çok benziyor. Exynos, Snadragon S4 Pro ve Apple A6'dan daha yüksek dereceleniyor.

Aşağıda, Note 2'nin bazı telefonlarla işlemci ve grafik açıdan karşılaştırmaları görülebilir (değerler küçüldük mi, yoksa arttıkça mı iyi anlama geldiği başlıkların altında belirtilmiştir. "Lower is better" ifadesi değer küçüldükçe daha iyi olduğu anlamındadır).

Haftanın Masyonu: Samsung Galaxy Note 2

Masyon'un önceden kulaklara fısıldadığı gibi geçtiğimiz gün iPad mini müjdelendi; peki bu diğer tabletlerin popülaritesinden neler kaybettirecek? Bu soruyu cevaplamak için çok erken, bu nedenle iyimser olup her ürünün birer alıcısı olduğu gerçeğiyle hareket etmek gerekiyor. Zaten asıl curcuna da tam olarak burada başlıyor; malum teknoloji alışverişi başlı başına bir macera! Hangi fiyat daha uygun, taksitler tarifeler derken nihai ödeme ne kadar oluyor, en ucuzunu bulduk mu derken işlerin bir anda karışması tanıdık bir senaryo. Bu düğümü çözmeyi kendine görev edinen Masyon, takipçileri için en ekonomik Galaxy Note 2'nin peşine düştük. Hikayenin geri kalanı tam olarak burada; ancak özetle şunu söyleyebiliriz ki piyasaki Galaxy Note 2, en avantajlı e-ticaret sitesinden %18 daha ucuza sizin olabilir.

5.5 inch'lik bir ekrana sahip Galaxy Note 2, tabletle akıllı telefon arasında sıkışmış bir cihaz. Bunun iyi yanı diğer tabletlerle karşılaştırıldığında tabii ki kolay taşınabilirliği. Ekran çözünürlüğü 720X1280 piksel olan cihazın işlemci hızı fazlasıyla dikkat çekici. Kalem kullanımı son derece ergonomik; benzer cihazlarda kalem kullanımıyla zorluk yaşamış kullanıcıların korkmasına emin olun gerek yok! Cihazın temel kurgusu ise tipik Samsung stilinde, fazlaca karmaşık veya komplike bir durumla karşılaşmak pek olası değil. Tabletlerle daha önce haşır neşir olmamış, teknolojiyle mesafeli bir ilişkisi olanların bile cihazı çözmesi çok uzun zaman almayacak gibi görünüyor. Ancak Masyon'dan size ufak bir tavsiye; Galaxy Note 2'nin pek sağlam değilmiş izlenimi verebilen arka kapağını ayrıca koruma altına almakta fayda var. Ürünle ilgili daha fazla bilgi almak isteyenler, internet dünyasının köklü teknoloji sitelerinden Trusted Reviews'un ürün yorumu videosuna göz atabilir.

Masyon olarak gmsarena sitesinde yayınlanan incelemeyi Türkçe'ye çevirdik: http://masyoncom.blogspot.com/2012/10/samsung-galaxy-note-2-incelemesi.html

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.

App Dünyası: Haritaların Savaşı

Apple'ın son iOS 6 güncellemesinin büyük ses getirdiği aşikar; gelen eleştirilerin çoğunlukla negatif olmasının nedenlerinden biriyse kullanıcıların halihazırda alıştıkları bazı stabil uygulamaların ya kaybolması (acı ama gerçek; YouTube artık indirilebilen bir aplikasyon), ya da köklü değişikliklere uğraması. Önceki sürümlerde Google Maps desteğiyle çalışan harita uygulaması, artık Apple Maps olarak kullanıcılarıyla buluşuyor. Arayüz ilk bakışta çok farklı gözükmese de altyapısı değişen uygulamada, kullanım konforunu düşürmesi fazlaca olası bazı farklılıklar yok değil.

Kullanıcıların bu yorumlarını dikkate alan uygulama üreticileri, hayatı kolaylaştıracak bir navigasyon aplikasyonu olan Quick Route'u henüz yayınladı. Uygulamanın derinliklerine dalmadan belirtelim; Quick Route'un fiyatı 4.99$; bir diğer deyişle yeni sürümle birlikte doğrudan gelen ve bedava bir uygulama olan Apple Maps ile savaşında 1-0 yenik. Ancak onu öne çıkaran sayısız özelliği mevcut. Şüphesiz bunun ilki; uygulamanın Google Places tabanıyla çalışıyor olması -bu da hata payının daha aza indiği sonuçlarla karşılaşmak demek. Yolculuğunuzun başlangıç ve bitiş noktalarını belirlemek fazlaca kolay; sunduğu rota olanakları ise bisiklet, yürüyüş, toplu taşıma ve özel araçlar olarak sıralanıyor. Uygulamanın dili ise alıştığımız -daha doğrusu Google'ın bizi yıllarca alıştırdığı gibi; sade ve net. Eğer siz de Apple Maps ile amansız bir savaş halindeyseniz istikamet App Store; Quick Route'un hayatınızı adı gibi hızlıca kolaylaştıracağına emin olabilirsiniz!

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.

Moda: Altına Hücum

Pastel, neon, dantel... Şimdi bunların hepsini bir kenara bırakın; hatta en iyisi, önümüzdeki ilkbaharda yeniden kavuşmak üzere dolabınızın derinliklerine saklayın! Zira yeni sezon, tepeden tırnağa altın renginin hakimiyeti altında. Podyumları sallayan iddialı modaevlerinden, global mağaza zincirlerine; altın trendi Sonbahar / Kış 2012-13 koleksiyonlarını ele geçirmiş vaziyette. Ancak ışıltılı olduğu kadar altından kalkması zor bir renk ve materyal olan altın kullanımıyla ilgili dikkatli olmak gerek. Şık olayım derken, istisnasız herkesin gözlerini diktiği bir ışık kaynağına dönüşmek, altın renginin barındırdığı risklerden bir tanesi.

İpekyol'un Sonbahar / Kış 2012-13 kataloğundan.

Olası felaketleri engellemek için sezonun diğer renklerinin imdadınıza koşmasına izin verin. Altının gölgesinde kalsalar da kendilerine yeni koleksiyonlarda sağlam bir yer edinen bordo ve siyahtan bahsediyoruz! Altın renginin zarif dokunuşuyla daha sofistike bir hal alan bu iki renk, önümüzdeki kış aylarında karşımıza fazlaca çıkacak. Kış sezonuyla ilgili ilk trend raporumuz bundan ibaret; ama bizden söylemesi. Modayı takip ederken fırsatları kaçırmayın; Masyon'un sizler için özel olarak seçtiği stil sahibi ürünleri takibe alın.

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.

Oyun: Street Fighter X Tekken

90'lı yılların "atari" döneminden kalma bu iki efsanevi dövüş oyununu hatırlamayan yoktur sanıyoruz ki. Zamanının piksellere ve iki boyuta sıkışmış oyunları Tekken ve Street Fighter, şimdi kozlarını, PSP'nin sunduğu müthiş grafik dünya eşliğinde paylaşıyor. İki devasa evrenin kesiştiği bu tek oyun, hem çocukluk anılarını yeniden yaşamak isteyenler, hem de Street Fighter ve Tekken isimleriyle henüz tanışacak genç jenerasyon için keyifli bir seçim.

Street Fighter X Tekken oyununu geçmiş versiyonlarından farklılaştıran iki özel ayrıntı var. Birincisi bilindiği gibi artık işlerin üç boyutlu bir düzlemde yürüyor olması. İkincisi ve daha şaşırtıcı olanı, bu oyunda ilk kez karakterlerin sembol hareketleri, dirençleri, hasar verme kuvvetleri gibi ayrıntıların her an değişiyor olması. Tüm bunlardan bahsedince aklımıza bir oyun daha geliyor. Tabii ki Mortal Kombat'tan bahsediyoruz; o ne zaman bu aksiyonun bir parçası olacak dersiniz? Bu oyun ve çok daha fazlası için Masyon.com'un özenle seçtiği en avantajlı PSP fiyatına bir göz atın.

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.

Teknoloji: iPad mini geliyor

Herkes iPhone 5'in peşinden koşadursun; Apple harıl harıl son bombasının üzerinde çalışıyor. Mevzumuz; çıktı çıkacak derken teknoloji bağımlılarını arafta bırakan iPad mini. Henüz tam olarak neyle karşılaşacağımızı kesin olarak bilen yok; Apple bu konuda fazlaca temkinli ve emin adımlarla yürümeyi tercih ediyor -tıpkı her zaman olduğu gibi! Tabii gün geçtikçe tırmanan merak unsuru, teknoloji meraklılarını kendi taslaklarını yaratmaya itiyor.

iPad mini heyecanı, teknoloji tutkunlarını şimdiden
sarmış vaziyette!

Popüler teknoloji blogu Tech Crunch tarafından iPad mini'nin şimdiye dek hazırlanmış en detaylı taslağı olarak nitelendirilen yukarıdaki görsel; Çin menşeli bir teknoloji firması tarafından hazırlanmış. Bu taslağı derinlemesine incelemeden evvel ufak bir ekleme yapmak gerek, zaten konuyla halihazırda ilgilenenler kolaylıkla hatırlayacaktır; iPad mini müjdelendiğinden bu yana, iPad'in mantık olarak iPhone ve iPod'un büyük hali olduğunu düşünenler, ürüne bir mini versiyon yapılmasının gerekliliğini sorguladı durdu... Fazlaca gerçekçi duran bu taslağa bakıp, şüpheci kalabalığın görüşlerine katılmamak mümkün değil! Ancak Apple'ın geçmişte yarattığı harikaları hesaba kattığımızda, belki de onları tekrara düşeceklerini umacak kadar hafife almamakta da fayda var. Düğüm ne zaman mı çözülecek? Söyletiye göre Apple, haftaya 13-inch Retina MacBook Pro'ları tanıtmak için bir basın toplantısı düzenleyecek ve bu buluşmanın gizli yıldızı bilin bakalım kim olacak?

iPad mini 23 Ekim itibariyle duyuruldu.

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.

Sinema: Başrolde İstanbul

İstanbul, beyaz perdeyi ele geçiriyor. Peki sinemadaki İstanbul,
bu şehrin gerçekliğini yansıtıyor mu?

Bu sıralar beyaz perdede İstanbul rüzgarı esiyor! Hayır; yükselen Türk film endüstrisinden bahsetmiyoruz, aslına bakarsanız bu dünkü haber. Şimdilerde konuşulan, çekimleri İstanbul ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan ışıltılı Hollywood filmleri. 

Olivier Megaton'un yönetmen koltuğuna oturduğu ve usta oyuncu Liam Neeson'un arz-ı endam ettiği "Takip: İstanbul" bu rüzgarı ardına alan filmlerden ilki. Çekimleri Eminönü, Balat ve Süleymaniye gibi eski İstanbul bölgelerinde yapılan film, tahmin edileceği üzere şehrin eski ve tam da dünya pazarının ilgisini çekecek otantik çehresini yansıtıyor -ve İstanbulluların bir kısmı, bunun doğruluk payı olmadığı düşüncesinde. Hiç yaşlanmayan ajan 007'nin son filmi "Skyfall" da bu furyaya kendini kaptıranlardan. Şanghay, Londra ve İskoçya'nın yanı sıra, Türkiye'den de sahnelere sahip filmin ülkemizdeki çekimleri, İstanbul ve Adana'da yapıldı. Henüz vizyona girmediği için, Bond'un son harikası, "Takip: İstanbul" gibi acımasızca eleştirilere maruz kalmadı. Ancak bazı izleyicilerin şimdiden filme temkinli yaklaştığı bilinen bir gerçek.

İşte asıl tartışma da burada başlıyor. Büyük bir çoğunluğa göre bu filmler, İstanbul -veya daha geniş bir perspektifle bakmak gerekirse Türkiye- ile alakalı ön yargıları kırmak bir kenara dursun, tüm bunlara destek çıkan bir imaj çiziyor. Fazlasıyla kozmopolit ve her kesime hitap eden şehri hala güvensiz ve zamanın gerisinde yaşayan bir yermişçesine yansıtmak, onlara göre çok büyük bir hata. Ancak bir yandan da filmlerin tanıtım videolarından ziyade sadece birer hayal ürünü olduğunu ve Hollywood’un kendi topraklarına da pek insaflı davranmadığını unutmamak gerek. Peki ya sizce durum ne? İstanbul’da çekilen tüm bu filmler ülkenin imajına zarar mı veriyor; yoksa “reklamın iyisi kötüsü olmaz” deyip oluşacak ilgiden memnun mu olmak gerek?

---

Yasal Uyarı Metni:
Masyon.com'a bu blogdaki yazıların tüm hakları Masyon'a aittir ve bu sayfaya aktif bağlantı sağlanmak kaydı ile kısmi olarak (yazının tamamı kullanılmadan) tekrar yayınlanabilir. Metnin kullanılması halinde bilgi@masyon.com adresine de bilgilendirme yapılması rica olunur.